ACININ KAPANI

Bazen hayat çok zor gelir, sanki her şey üst üste gelir ve insanı aşağıya çeker. O zaman insanlar, acılarını ya da üzüntülerini daha çok düşünürler. Kendini kötü hisseden biri, bazen acısını daha çok büyütmek ister gibi, sürekli bu acıyla yaşar.

Kendine acındırmak, başta sanki bir rahatlama gibidir. İnsan, acısını herkesten gizleyip, kendi içinde ona odaklanmaya başlar. Ama zamanla bu, bir kısır döngüye dönüşür. İnsan kendini sürekli üzgün hisseder, acısını daha çok düşünür ve sanki ondan başka bir şey düşünemez olur. Bu durum insanı yalnızlaştırır. Ne kadar çok acıyı düşünürsen, bir süre sonra dış dünyayla bağın kopar. Kendine acındırmanın en büyük sorunu da budur; insanı hem içsel olarak hem de diğer insanlarla uzaklaştırır.

Acı, bazen insanı daha güçlü yapar, ama bazen de onun içine kapanmasına neden olur. Kendine acındırmak, acıyı sürekli düşünmek, insanı aslında özgürleştirmez, aksine daha da sıkıştırır. Çünkü acıyı büyütmek, insanı gerçeklerden uzaklaştırır.

Kendine acındırmak, insanın acısıyla yüzleşmeye çalışması gibidir. Ama çoğu zaman, acılarını sürekli düşünmek, insanı daha da zayıflatır. Acı, geçici bir şeydir, ama ona sıkı sıkıya sarılmak, insanı hapseder. Montaigne'in de dediği gibi, acıyla yüzleşmek gerekir ama bunun ötesine geçebilmek, gerçekten büyümek için önemlidir.

Sonuçta, kendine acındırmak bir tür geçici rahatlık verebilir ama kalıcı bir çözüm değildir. İnsan, acısını hissettikçe, onu aşmayı da öğrenmelidir. Acıyı kabullenmek, insanın kendini tanımasına ve daha güçlü olmasına yardımcı olabilir. Ama önemli olan, bu acıyı aşmayı da bilmek, yoksa sadece ona takılı kalmak insanı yalnızlaştırır.

Montaigne-Denemeler

142. Sayfa Kendine Acındırmak

Comments

Popular posts from this blog

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TERCİH VE GÖRÜŞLERİ ARAŞTIRILDI

Ankara Ziyareti

Soğukta Donmuş Eller Hayata Tutunmakta Zorluk Çeker