KENDİMİZİ ANLATMAK ÜZERİNE
Kendini anlatmak denince herkesin aklına kelimeler yoluyla bunu gerçekleştirmek geliyor. Ama bence insanın iç dünyasın anlatmak için kelimeler yeterli değildir. Bazı duyguların, hislerin karşılığı kelimelerde bulunmaz. İnsan kendini ne kadar iyi anlatırsa anlatsın her zaman bir eksiklik olacaktır. Çünkü bazı hisler vardır ki bırakın kelimelere dökmeyi zihninizin içinde bile nasıl bir his olduğunu anlamlandıramazsınız.
Kendini anlatma çabası aslında bir kendini anlama
çabasıdır. Kendimizi anlamaya çalışırken yansız olmamız aslında imkansızdır.
Hangi bakış açısından bakarsak bakalım kendimizi anlamaya çalışırken sürekli dış
dünyanın etkisi altında kalırız. Örneğin Montaigne, kendisini anlatma sürecini
bir tür içsel hesaplaşma gibi görür. "Bir insan ne kadar kendi üzerine
düşünürse, o kadar çok insanın aynı şekilde düşündüğünü fark eder,"
derken, aslında insanın kendisini anlatmasının, diğerlerini anlamanın bir yolu
olduğunu ima eder. Kendini anlatmak, bir bakıma kendini dışarıdan
gözlemlemektir.
Dil, insanın düşündüğü ve hissettiği şeyleri tam
anlamıyla dışarıya aktarmakta yetersiz kalır. Her kelime bir sınırdır, her
cümle bir engel. Dil, insanın düşünce ve duygu dünyasını gerçeğiyle değil, onu
temsil eden bir aracıyla aktarır. Kelimeler yetersiz kaldığında insan birçok
farklı yöneteme yöneliyor. Hiç unutmam, ilkokulda sınıf öğretmenim bir soruyu
çözerken sorudaki kızla beni çok benzettiğini söylemişti. “O da senin gibi düşüncelerini
çizerek aktarıyor.” demişti. Ben bu cümleyi o zamanlar anlayamamıştım tabii,
düşüncelerimizi sadece kelimelerle anlatmaz mıyız diye düşünmüştüm. Şimdi ise
farkına vardım ki aslında kelimeler bazen yetersiz kalıyor ve düşüncelerimi çizimlere
döküyorum.
Bunun gibi daha birçok örnek verilebilir aslında.
Örneğin bir şarkı dinlerken her tekrarda o şarkıda geçen kelimeler daha derin
anlam kazanır bizim için. Ya da sözleri bile olmayan bir müzik bazen bize birçok
duyguyu çağrıştırabilir. Karşı taraf bu ve benzeri şekillerde aktarılan hisleri
her zaman anlayamaya bilir fakat bazen bu duygularımızı kelimelere dökme
şansını yakalayamadığımız için farklı yollar denemekten başka çaremiz kalmaz.
Kendini anlatma çabası bir tür özgürlüktür
aslında. Kendimizi anlatmak kendi belliğimizi kabul etmenin bir yoludur,
aklımızdaki birçok karışıklığı da çözer. Fakat, Montaigne’in dediği gibi, bu
çaba, hep eksik kalır. Kendini anlatmak, her zaman tamamlanamayan bir yolculuk
gibidir.
Montaigne-Denemeler
5. Sayfa Kendimizi Anlatmak
Comments
Post a Comment