ŞİKAYETLERİN ÖTESİNDE

             Hayat, bazen gürültülü bir ormana benzer. Her yerden sesler gelir, ama bazı sesler, insanın huzurunu bozar. Bazen insanlar sadece dırdır etmek için konuşurlar. Sürekli şikayet ederler, ama söyledikleri pek de önemli değildir. Sadece rahatsız edici bir ses çıkarırlar. Bu tür insanlara "dırdırcı" denir.

Dırdırcılar, çoğu zaman bir şeyler başarmak için değil, sadece başkalarının dikkatini çekmek için konuşurlar. Ya da belki, içinde bulundukları sıkıntıları dışa vurmanın yolunu bulmuşlardır. Ama söyledikleri, gerçek anlamda bir şey ifade etmez. Onlar, sadece kendi dertlerini duymak isterler. Başkalarının sorunları, onları pek ilgilendirmez.

Dırdırcılar, dünyadaki yerlerini ve anlamlarını bulamamış kişilerdir. Kendilerini yalnız hissederler ve bu yalnızlıklarını başkalarının hatalarını söyleyerek dile getirirler. Ama bu durum, onları daha güçlü ya da değerli yapmaz. Aksine, sürekli dırdır eden insan, başkalarına zarar verirken, kendi içindeki huzuru da kaybetmiş olur.

Dışarıdaki gürültüye takılmamalıyız. Çünkü dünya zaten karmaşık bir yer, ama asıl karmaşa, insanın kendi içinde olur. Dırdırcıların söyledikleri, zamanla duyulmaz hale gelir. Biz de, kendi iç yolculuğumuza odaklandığımızda, dışarıdaki tüm gürültüyü unutabiliriz.

Belki de dırdırın tek çözümü, susmaktır. Dırdırcı sustuğunda, sonunda gerçek huzuru bulur. Çünkü huzur, şikayet etmekte değil, sessiz olmakta ve içindeki dengeyi bulmakta gizlidir.

Montaigne-Denemeler

30. Sayfa Dırdırcılar

Comments

Popular posts from this blog

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TERCİH VE GÖRÜŞLERİ ARAŞTIRILDI

Ankara Ziyareti

Soğukta Donmuş Eller Hayata Tutunmakta Zorluk Çeker