KAÇIŞ NOKTASI

             Neden bilmem ama genelde en net hatırladığım anılar okulla ilgilidir. En netlerinden biriside bilsem sınavımdı. Çocukluğumdan yetişkinliğime kadar benimle olacak olan, kendim olabildiğim tek yerele tanışma hikayem...

Birinci sınıftaydım. Teneffüste öğretmen yanına çağırdı. Babamla konuştuğunu eğer bende istersem beni bilim ve sanat merkezinin sınavına kayıt edeceğini söyledi. Bu sınavı daha önce hiç duymamıştım, aslında yeni bir sorumlulukla daha uğraşmakta istemiyordum. Ama sadece bir sınavdı ve bana hiçbir şey kaybettirmeyecekti.

Sınav günüydü. Öğrenciler ve veliler birbiriyle konuşurken duyuyordum, yaşıtlarım bu sınava girmek için gerek öğretmenleri gerekse aileleri tarafından aylarca çalıştırılmıştı. Benimse sınav hakkında hiçbir fikrim yoktu ve bu sınava karşı olan korkumu gittikçe arttırıyordu.

Sınavın olacağı sınıflara gittik. Babam kapıya kadar gelmişti benimle. Duvar kenarının ortalarında bir sıraya oturdum. Sıraların üstünde birer tablet vardı. Sınav başladı. İlk oturum benim için kolay geçmişti aslında. Tabletlerde şekiller beliriyor onlar üzerine sorular soruluyordu. Şeklin arkasındaki kareleri tahmin ediyor, hafıza soruları çözüyorduk. Nasıl geçtiğini anlamadan bitirmiştim sınavı.

            İlk oturum kolay geçtiği için ikincinin de kolay olacağını düşündüm ama hiç de öyle değildi. İkinci oturum yetenek üzerineydi ve iki parçaya ayrılıyordu. İlk olarak bize bir hikâye dinlettiler ve devamını kendi zihnimizden tamamlayıp resimle anlatmamızı istediler. Uzun bir süre ne çizeceğimi düşünmüştüm. İçimdeki stres gittikçe büyüyordu ama kafamı kaldırıp çevreme baktığımda daha kimsenin başlamamış, başlayanların da çok basit nesneler çizdiğini görmüştüm. Birazda olsa içimdeki korku azaldı ve çizmeye başladım.

            Sınavın bir kısmı daha bitmişti. Kısa bir araya girdik ve sıra diğer resim sınavındaydı. Sanırım aralarında en çok onda zorlanmıştım. Köprü, zürafa ve bir terliği aynı resmin içinde kullanmamızı istemişlerdi. Bu üçünü aynı karede toparlamak çok zordu. Ama biraz kafa yorunca iyi bir fikir bulmuştum. Çizdiğim şeyden çok emindim ama ilk iki sınavdan alabileceğim sonuç beni çok korkutuyordu. İnsanlarla sınav hakkında konuşmaktan kaçınıyor, soranlara bir şey hatırlamadığımı söylüyordum.

            Sınav sonuçları açıklandığı gün sınava benimle giren ve derslerde benden çok daha iyi olan arkadaşımın kazanamadığını gördüğünde anladım “yetenek” sınavı derken neyi kastettiklerini. Sınavda okulda öğrendiklerimiz sorulmayınca şaşırmıştım ama şimdi sınavın amacını daha iyi anlıyordum. Daha okula yeni başlamışken ikinci bir okul hayatına da sahip oldum. Tabii o zaman bunun hayatımın önemli bir parçası olacağının, okulun da etkisiyle yıllar geçtikçe rutinleşecek hayatımdan kaçıp kendimi rahat hissedebileceğim nadir yerlerden biri olacağının farkında değildim.

Comments

Popular posts from this blog

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TERCİH VE GÖRÜŞLERİ ARAŞTIRILDI

Ankara Ziyareti

Soğukta Donmuş Eller Hayata Tutunmakta Zorluk Çeker