Posts

Showing posts from February, 2025

İSTANBULUN KALBİNDEN

               İstanbul, her köşesinde farklı bir hikaye barındırıyor. Galata Kulesi’ni uzaktan izlerken, şehri yüksekten görmek çok etkileyiciydi. İstanbul’un büyüklüğünü, kalabalığı ve gürültüsünü bir arada görmek, şehri daha yakından hissettirdi. İstiklal Caddesi’nde yürürken, eski binaların ve sokak müziğinin arasında kaybolmak, modern hayatla geçmişin iç içe geçtiğini görmek insanı etkiliyor. O kalabalıkta yürürken, İstanbul’un enerjisini derinden hissediyorsunuz. Kız Kulesi’ni Boğaz’dan uzaktan görmek, bana İstanbul’un sakinliğini ve karmaşasının arasındaki dengeyi hatırlattı. Mısır Çarşısı’nda ise baharatlar, kuruyemişler ve eski taşlar arasında geçmişin izlerini bulmak oldukça büyüleyiciydi. Çarşıda dolaşırken, İstanbul’un tarihi kokusunu her adımda daha çok hissediyorsunuz. İstanbul, karmaşası ve huzuru bir arada sunan, her köşesinde yeni bir keşif yaptıran bir şehir.

Soğukta Donmuş Eller Hayata Tutunmakta Zorluk Çeker

Sokakta kar var, bir ben kaldım, İçimde bir boşluk, her adım daldım. Bir yudum daha, soğukta eririm, Zamanla kaybolur, içimden bir şey silinir. Beyaz karlar altında, kimse yok, Bir kutu daha, içim donmuş çok. Buz gibi rüzgar, içimi sarar, Her yudumda kaybolurum, bilinmez yarınlar. Bir gece daha, dertlerim artar, Ve yine o karanlık içimi sarar. Bir parça huzur, belki de yoktur, Ama soğukta kaybolmak, bana iyi gelir.

Kayıp Gölge

               Saat gece yarısını geçmişti. Sokak lambalarının soluk ışığı, dar kaldırımlara titrek gölgeler düşürüyordu. Ellerimi cebime sokarak hızlı adımlarla yürüyordum. Bu saatte dışarıda olmamam gerektiğini biliyordum ama başka çarem yoktu.                Her şey akşam annemin beni bir alt sokaktaki teyzeme göndermesiyle başlamıştı. Eve dönerken köşedeki eski apartmanın önünden geçerken bir şey fark ettim. Pencerelerinden biri aralıktı ve içeriden hafif bir ışık sızıyordu. Garip olan, burasının yıllardır boş duruyor olmasıydı. Mahallede herkes o binanın lanetli olduğunu söylerdi. Benimse hayaletlere inancım yoktu—ya da en azından o ana kadar yoktu.                Merakıma engel olamayıp binaya yaklaştım. Adımlarım istemsizce yavaşladı. Camın önüne geldiğimde içeriye göz attım ve donakaldım. İçeride, odanın ortasında duran eski bir sandık vardı ...

Renkler Sadece Gözümüz İçin mi?

Renkler hayatımızın her yerinde. Kıyafetlerde, duvarlarda, doğada kısacası her şeyde karşımıza çıkar. Ama renkler sadece gözümüz için değildir. Onlar ruh halimizi de etkiler. Mesela kırmızı. Kırmızı güçlü ve dikkat çekici bir renktir. İnsanlara enerji verir. Ama bazen de sinirlendirir. Trafik ışıklarında “Dur” işareti neden kırmızı? Çünkü göz hemen fark eder ve durmamız gerektiğini anlarız. Mavi daha farklıdır. Mavi huzur verir. Gökyüzüne ya da denize bakınca rahat hissederiz. Bu yüzden birçok insanın favori rengidir. Ama fazla mavi bazen hüzün de verebilir. Hatta İngilizcede “blue” kelimesi hem mavi hem de üzgün anlamına gelir. Yeşil doğayı hatırlatır. İnsanlar yeşil görünce sakinleşir. Hastanelerde bazen duvarlar yeşildir çünkü hastalar kendini daha iyi hissetsin diye. Sarı mutlu bir renktir. Güneş gibi parlak ve neşeli. Ama çok fazla sarı bazen göz yorabilir. Bu yüzden her şeyde dengeli kullanılır. Renkler bizi düşündüğümüzden daha fazla etkiler. Bazı günler farklı renkler...