AYKIRILAR

            Nietzsche, filozof kimliğinin yanında zaman zaman duygularıyla da ön plana çıkan bir insandı. Hayatına giren Lou Andreas-Salomé, onun sadece kalbini değil, düşüncelerini de sarsmıştı. Lou, döneminin “kadın gibi davranması beklenen” kadınlarından farklıydı. Kendine güveni, bağımsızlığı ve zekâsı onu başkalarından ayırıyordu. Nietzsche'nin ona hayran kalması boşuna değildi. Çünkü Lou, kadın olduğu kadar erkeksiydi de. Ve bu, onu ilgi çekici yapan şeydi.

            Aslında bugüne geldiğimizde bu hikâyenin hala geçerli olduğunu görüyoruz. Alışılmış davranışların dışına çıkan insanlar hep daha dikkat çekici oluyor. Erkeklerin daha nazik, duygularını açıkça dile getiren, kıyafetlerinde veya duruşlarında hafifçe "feminen" bir yan taşıması bazı insanlara tuhaf gelebilir. Ama dürüst olalım: Bu aykırılık bir cesaret işidir. Aynı şekilde, bir kadının özgüvenli, sesini yükseltmekten çekinmeyen, gerektiğinde erkek gibi davranan tavırları da öyledir. Toplumun kalıpları çok net: "Erkek dediğin şöyle olur, kadın dediğin böyle davranır." Ama gerçek hayat, bu kadar keskin çizgilerden oluşmaz.

            Bir erkek, pembeyi sevdiğinde ya da şiir yazdığında “yumuşak” diye yargılanır. Bir kadın, motor sürüp yüksek sesle kahkaha attığında “fazla erkeksi” bulunur. Oysa bu insanların yaptığı tek şey, kendilerini oldukları gibi yaşamak. Ve bu, göründüğünden çok daha değerli. Çünkü bir insanı çekici yapan şey sadece dış görünüşü değil, içinde taşıdığı cesarettir. Sıradan olmayı seçmek kolaydır. Ama farklı olmak hem zor hem etkileyicidir.

            Belki de bu yüzden en unutulmaz insanlar her zaman biraz aykırıdır. Ne tamamen kadınsı ne tamamen erkeksi; ama ikisinin tam ortasında, kendi dengelerini kurmuş kişilerdir. Onlar, sıradanlığın dışına çıkıp kendi rengini ortaya koyanlardır. Ve çoğu zaman, asıl ilgi oradadır: Farklılıkta.

            Sonuç olarak, herkesin “normal” dediği şeye uymak zorunda değiliz. Kendimize ait küçük “tuhaflıklarımız”, belki de başkasının gözünde bizi özel yapan şeydir. Tıpkı Lou’nun Nietzsche’yi etkilemesi gibi, biz de bir gün birini o farklı yanımızla etkileyebiliriz. Çünkü gerçek çekicilik, cesurca kendin olmaktan geçer.

Comments

Popular posts from this blog

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TERCİH VE GÖRÜŞLERİ ARAŞTIRILDI

Ankara Ziyareti

Soğukta Donmuş Eller Hayata Tutunmakta Zorluk Çeker